GURBETTE GURBETÇİLERLE GURBET
Azizim, vaşington'dan acela eksprese bindim, -"civilized commute" (amerikan trenlerini bilir misin bilmem , pek beyazlar binmezler de.
neyse diğer amerikan trenlerini biliyorsan işte bu civilized commute,
vaşington new york arasında iş takip edenlerin kullandığı daha avrupa
standardında, sözgelimi isviçre ikinci sınıf tren servisi gibi -onun
kadar dakik olmasa da rötarlar yapar zaman zaman- bir tren işte).
birkaç gün önce bir toplantı için "başkentimize"(!) geldim, bir arkadaşım var
burada, baltimore'dan buralara taşınmış bir de güzel ev almış, döşemiş
falan beni misafir etti, ben de is gezisini haftasonuna bağladım, iyi
oldu. hep gelir giderim, bir türlü dc'nin topografyasını çözememiştim,
şimdi her şeyi birbirine bağladım, coğrafi olarak ne nerededir çözdüm.
ne önemi vardır diyeceksin, bu işi yapmadan bir şehri anlayamam ben. ya
çıkıp bir yüksek tepeden bakmalı, ya sokak sokak gezip sonra haritadan
gezdiğim yerleri locate etmeliyim. yapmasam ne olacak, dünyada bir iş
geri mi kalacak, değil ama benimkisi bir tür genetik obsesyon.
Bütün bu ziyaretin en önemli epizodu şuydu, /yanimda bir kamera olmadığı
ve kaydetmediğim için çok eziklik hissediyorum
DC'nin içinde bir kulupte bir akşam bir Duman konseri (hani şu rock grubu- ben türkü rock diyorum ona, duysalar belki kızarlar bilemiycem) olacaktı. Gittik.
İstanbuldaki gece kulüplerine benzer (o kadar parlak değil tabi, bunlar
eski kulüpler, öyle dekora ney para harcıyamıyorlar, harcamıyorlar
bizimkiler gibi) bir mekan, mesela pekala Babylon'a benziyor. Derken bu
vaşington babilon'u birçok genç türkle doldu (valla çok hayal
kırıklığına uğradım, bunların istanbuldaki yaşıtları çok şık çok havalı
clubberler, saçları, başları giyimleri, hal ve tutumlarıyla.
vasingtondaki akranlarını pek rüküş, pek taşralı buldum. Her neyse
derken duman sahne aldı "ah aman aman". pek iyiydi cocuklar, zati
duvarlara kırmızı boya atarak resim yaparcasına söyledikleri bazı
şarkıları pek beğenirim. eh ben bile bazılarının repliklerini bildiğime
göre salondaki gençlerin şarkıları başından sonuna bilmesini zaten
bekliyordum. iste bu tuhaf sahnede bu tuhaf katılımcılara beklendiği
üzre bütün sarkılarını caldı cocuklar. Epeyce emprovizasyon yaptılar, ve
bir sarkılarının içinden bir adet pink floyd parçası bile çıktı.
iyiydiler. ve tabi konserin hit'i, herkesin bu melankolik, arabesk türkü
rock'a zıplayarak ve haykırarak katıldığı gurbet oldu.
iste böyle
--
Thursday, June 12, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment